FENÂDAN BEKÂYA: KÂSIM BABA
- Yusuf Aydın TAŞTEKİN
- 9 Mar
- 1 dakikada okunur
Fenâ bâğında bir gül soldu, cânan şimdi cân oldu,
Ne bahârın revâhı var, ne aşk bâğında bâğ kaldı.
Cemâlin nur-u rahmândı, seher vaktinde rûşendi,
O nur şimdi semâvîdir, ne rûz kaldı, ne şâm kaldı.
Kâsım Baba ki aşk şevkiyle deryâlar gibi coşmuştu,
O deryâ gitti, bir damla niyâz kaldı, figân kaldı.
Ki rüyâda onu gördüm, bir ölmüş kuş elimdeydi,
O cânân himmetiyle, fenâ bahrinde cân buldu.
Rüyâm yetti, fakat bir dem, didârın nasip olmadı,
Ne yazık, aşkına düştüm, lakin bir kelâm olmadı.
Sefâ gülşeni mâtemdir, harâb oldu nihâl-i aşk,
O bâğ sensiz neye meftûn, ne şevk kaldı, ne hâl kaldı.
Bugün Fatih'te cân üzre, yarın sirrândır ervâhın,
Ne dilde kaldı cân fehmi, ne tende bir zemân kaldı.
Habîb'in aşkına bîçâre cân feryâd eder yâ Rab,
Bu aşkın derdine dermân, kesâvetten emân kaldı.
Ne dergâhında aşk sesi, ne sâzendegân niyâz eyler,
Ne cân kaldı bu âlemde, ne âlemde temân kaldı.
Yusuf Aydın Taştekin
9 Ramazan 1446
Comments