
YUSUF AYDIN TAŞTEKİN
1997'nin bir güz vaktinde dünya sahnesinin perdesi aralandı ve kendimi bir anda sahnenin ortasında buldum. Emekleme dönemi, ilk ve ortaokul dönemi derken Bingöl Merkez'de atılan ilk adımlar, 'Ankara yolcusu kalmasın' nidalarıyla Ankara'da devam etti. Bambaşka bir şehir, farklı insanlar ve unutulmaz tecrübelerle geçen dört yıllık zorlu süreç 2015 yılındaki mezuniyetle son buldu. Akabinde hayallerimi süsleyen, kendisine yaklaştıkça nefes aldığımı hissettiğim şairler diyarı, âlimler menbaı İstanbul'a geldim. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde başlayan üniversite hayatı ve Fatih ilçesi, gönül dünyamın fethedilmeyen tarafları için şahin toplarını biriktirdiğim bir yer oldu. Güzel arkadaşlıklar, ortamlar ve ilmi çevreler derken Arapça eğitimi için Ürdün yolu göründü. Gençliğin harareti ve ilme duyduğumuz iştiyak, zorlu üniversite dersleri yetmezmiş gibi bizi ekstra derslere ve programlara itekler olmuştu. 2016 yılında İlmiye Vakfı / Dâru'l-İlim'de, klasik usulde verilen İslâmî ilimlerin yanı sıra felsefe, psikoloji, sosyoloji, bilim tarihi ve İngilizce dersleri aldım. Bu süre zarfında gerek üç yıl süren Ev Okulu Projesi bağlamında gerek farklı kuruluşlarda eğitmenlik yapıp küçük gönüllerin büyülü dünyalarına dokunmaya çalıştım. Mezuniyet için etkileyici bir program düşünürken biz, tüm dünyayı etkisi altında bırakan Covid-19 pandemi süreci sürpriz bir girişle kapanışı yapmış oldu. Mekanlara kilit vurulurken zaman bir hırsız edasıyla usul usul alıp götürüyordu bizden ömür sermayemizi. Aynı yıl yeni deryalara yelken açtığım İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Felsefe Bölümü, İslam ve Türk Felsefesi alanında yüksek lisansa başladım. İlmi ve ahlakıyla temayüz eden hocaların yer aldığı epistemik bir cemaatin içinde buldum kendimi. Yoğun ve bereketli geçen bu süre zarfında İlim ve Hikmet Okulu'nda kelâm ve çeşitli alanlarda dersler verdim. Bu zaman diliminde üstadım ve danışmanım İbrahim Halil Üçer’in yürütücülüğünü üstlendiği “On birinci ve on üçüncü yüzyıllar arası İslam düşüncesinde fizik teori modelleri: yöntem, kuram ve uygulama” adındaki Tübitak projesinde araştırmacı ve koordinatör yardımcısı olarak bulundum. Proje kapsamında 12-13 Mart 2022 tarihlerinde gerçekleştirilen “FATAP: İslâm Düşüncesinde Fiziksel Teoriler ve Bilimsel Yöntemler Sempozyumu”nda 'İbn Sînâ’da Tanrısal İradenin Mahiyeti' başlıklı tebliğimi sundum. Kasım 2023 yılında da İslam düşüncesi çalışmalarına mütevazı bir katkı olmasını temenni ettiğim "Seyyid Şerîf el-Cürcânî’de Nedensel Tamlık ve İlâhî Tercih Sorunu" başlıklı tezimi tamamladım. Çalışma hayatı, akademik süreç ve sosyal hayat kendi akışında ilerlerken, kend(i)öz'üme yazdığım sayfaları satırlara hasrettiğim bu siteyi açmış oldum. Her insan bir derya gibidir. Kimisinin derinliği az kimisinin çok olsa da bu deryalar, yüzmeyi bilmeyip yüzeysel bakan için boğulacakları koca okyanuslar gibidirler. Ben de kendi gönül deryama ara ara dalıp bulabildiğim inci mercanları gönül beziyle paklayıp dil tepsisinde sunmaya çalışıyorum.