ÂRÂF
- Yusuf Aydın TAŞTEKİN
- 24 Nis 2022
- 1 dakikada okunur
Uçsuz bucaksız yolların zifiri karanlığında bir başımayım.
Etraf soğuk, ıssız ve sâdâsız ve ben bîtâp haldeyim.
Şebnemle örtülü yollarda bıçak gibi kesen yellerde
Üşümüş ve korkmuş haldeyim, şaşkın ve avâreyim
Bedbîn ve mahzun, elem-i ye's içinde acınası haldeyim
Bîmecâl ve me'yûs halde başımı kaldırdım da ne göreyim
Uzaklardan süzülen, karanlığı yararak geçen bir afîtâb
Üşümüş ve takatsiz halimle ona yoldaşlık etmekteyim
Karanlıklar içinde görmez idim, aydınlığıyla a'mâ oldum
Burûdet içinde üşür idim, onun korunda yanar oldum
Şaşkındım mecnun oldum, ayıktım sarhoş oldum
Ârâftayım, bıraktım yehpare oldum tuttum kor oldum
Yûsuf
Bîtâp: Yorgun, takatsiz.
Şebnem: Kırağı
Yel: Rüzgar
Avâre: Şaşkın, başıboş
Bedbîn: Ümitsiz
Elem-i ye's: Ümitsizlik acısı
Bîmecâl: Takatsiz, dermansız
Me'yûs: Karamsar
Afîtâb: Güneş, çok güzel
A'mâ: Kör
Burûdet: Soğukluk
Ârâf: İki şeyin ortası, arası
Yehpare: Buzparçası
Comments